Eğer Baba Zula’nın verdiği bir konsere gitmediyseniz onu anlamanız işten değildir. İnternetten ya da albümden dinlerken bu adamların ruhunu çok fazla hissedemeyebilirsiniz. Onlar yaşanılacak türden bir gruptur. Uzaktan davulun sesi hoş gelir evet ama yakına gittiğinizde davulun böyle sesler verebileceği aklınızın ucundan bile geçmez. Müzik aletlerinde ordinaryüs olmuş Baba Zula geleneksel Türk müziğine çok uzak olmayan tınıları psychedelic bir dokunuşla yeniden karşımıza çıkarıyor. Hem de ne dokunuş!
Sahnedeyken asla enerjisi bitmeyen ve tam bu ses bitti derken sesi alıp evirip çevirip bambaşka hallere sokan bu üstatları dinlerken kafaları yememek elde değil açıkçası. 2001 yılında verdikleri bir konserde Theremin enstrümanını kullanarak yapmış oldukları müzik yerleri yerinden oynatan türden.
Türk Halk Müziği’nin en baba enstrümanı olan saz ile şamanik yolculuklara çıkarıyorlar. Doğma büyüme bildiğimiz müzik aletlerinin aslında neler yapabildiğini gösteren bu enstrüman oyuncuları sahneden inip her aramıza girişlerinde ve Baba Zula ruhunu nefes alışı mesafesinde hissettiğinizde müziğin ruhunu iliklerinize kadar işitiyorsunuz.
Bir yandan düşündürürken bir yandan da göbek attıran bu grup Türk müziğinin piramidi. Ellerine aldıkları sazlar ve davullarla nasıl bu kadar bütünleştiklerini görünce suratımda bir mutluluk ve baş dönmesiyle birlikte bir haz aldı aklımı ve uçtu gitti. Saz, davul, darbuka, klarnet gibi müzik aletleriyle analog efekt teknolojisi bir araya geldiğinde ortaya çıkan sonuç tam anlamıyla büyüleyici. Baba Zula’yı diğerlerinden ayıran en önemli özelliği hem coğrafi hem de küresel olmasıdır.
Yaptıkları müziği ‘ Turkish Psychedelic ‘ olarak tanımlamaları çok doğru bir tespittir. Sesleri kullanım biçimleri, biri bir yerden başlarken diğerinin başka, öbür diğerinin başka olması sırasız müzik yapmaları can alıcı bir durum. Başlarken sazdan gelen sesin bu kadar uzatılabileceği veya vokallerinin bu kadar uzun süre sanki bir robotmuşçasına sesini uzatabildiğini gördükçe tüylerim diken diken oldu. ‘Bu nedir abi ?’ demekten kendimi alamadığım yegâne müzik üstadlarıdır kendileri. Benim gibi düşünen milyonlarca insan var bu gezegende ve hepsinin de Baba Zula’yı görmekten ve dinlemekten büyük zevk aldıkları kesin.
Bu grubun hayranlık uyandıran diğer tarafı da teknoloji ve sanatın doğru harmanlandığında ortaya neler çıkabileceğini göstermeleridir. Müzik aletleriyle bütünleşmiş bir şekilde sanki kendi vücutlarının bir uzantısıymış gibi çalabilmeleri bu insanların müziğin ne kadar çok sesli ve yönlü olabildiğini bir kez daha kanıtlamaya yetiyor.
Sınırsız ve yargısız müzikle birlikte sınırsız ve yargısız bir dünyadır Baba Zula.
PSY JUNGLE – Psytrance Events – Festivals – Decoration Team – Visuals Team Portal